6 Mayıs 2016 Cuma

Sınırın Güneyinde Güneşin Batışında, Her Şeyin Başlangıcında...





KÜNYE
Kitap adı: Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında
Yazar:Haruki Murakami
Sayfa Sayısı:187
Türü:Roman
Çeviri:Pınar Polat
Yayınevi: Doğan Kitap


Tokyo’nun varlıklı mahallerinden birinde, sıradan ve sorunsuz gibi görünen bir hayat süren Hacime, hiçbir zaman sahip olduklarından daha fazlasını istememiştir. İyi bir evliliği, iki kızı vardır. Şehirdeki iki caz kulübünün sahibi olarak kıskanılacak bir kariyere sahip olmuştur. Yine de hayat ve kariyeriyle ilgili sinsi bir yetersizlik duygusuna kapılmaktan kendisini alamaz. İlk gençliğinde âşık olduğu, akıllı ancak tuhaf bir yalnızlık duygusu uyandıran Şimamoto’nun anısı, kalbini gölgelendirmektedir. Yağmurlu bir gecede, eskisinden çok daha güzel ve etkileyici görünen Şimamoto yeniden karşısına çıkar. Hacime artık gerçek anlamda bir dönüm noktasında olduğundan emindir.

Merhabaa, tüm Speedy Gonzalez halimle karşınızdayım. Hatta karşınızdayız demek daha doğru. Çünkü bu bizim için bir takım oyunu gibi. :) Yine kendini her zaman aynı mükemmellikle okutmayı başaran, en sevdiğimiz yazarlardan biri olan Haruki Murakami ile beraberiz. Acaba japoncanın akıcılığından kaynaklanan bir durum mu bu, cidden merak ediyorum. Şu zamana kadar üç tane kitabını okudum ve hep aynı akıcılık. Tabiiki aynı zamanda o büyüleyiciği, insanı saran anlatım. Haruki’nin muhteşem müzik bilgisi de yine bizimle tabiiki. Elimden düşmeyen bir kitap oldu. Bitmemesi için son sayfaları o kadar yavaş okudum ki, resmen direndim. Ama her güzel şey gibi bu da bitti.

Kitap Hacime’nin çocukluğundan kırklı yaşlarına kadar olan dönemlerinde neler yaşadığını anlatıyor. Hacime tek çocuktur. Çocukluğunu yaşadığı dönemin -kendisine göre- en farklı durumu budur. Çünkü etrafındaki arkadaşlarının her zaman kardeşleri vardır. Sınıflarına gelen Şimamoto adlı kız, Hacime’nin kendisi gibi insanlarında olduğunu anlamasını sağlamıştır. Aralarında özel bir bağ oluşmuştur. Ancak her insanda olduğu gibi ayrılıklar, birbirinden kopmalar onlar arasında da olmuştur. Ancak bu kopmalar her şeye rağmen aralarındaki özel bağı koparamamış ve her şeye rağmen, karşılaştıklarında daha da büyük bir şey olarak nüksetmiştir. Kitap Hacime’nin yalnızlığı, içsel sorunlarını, hayata bakışını, kararlarını ve Şimamoto ile olan özel bağını anlatıyor. 

 Kitabı okurken kendinizi sorgulayabilirsiniz. Acaba bende bu yola düştüm mü? diye hayatınızı yargılamadan? edemiyorsunuz. Birçok yönden çok güzel bir kitap. Haruki Muraki’mi yine bizi büyülüyor.
  Ancak karakterin bu kadar akıllı ve duygusal bağa önem veren biri olmasına rağmen davranışlarını hiç tasvip etmedim. Ergenlik döneminin bir faciaydı, otuz yedi yaşına gelip de hatalarının farkında olmasına rağmen yine aynı şekilde davranması, benim için hayalkırıklığı oldu. Bir yerden sonra kalbimizdense mantığımıza daha çok önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sonucu karşımızdaki insanı kırabilir; bizi ise daha çok…

Son kısım benim düşüncelerimdi. Okuduysanız, sizin düşünceleriniz neler? Teşekkür ederim sabırla okuduğunuz için :)

ALINTILAR

"O zamanlar bilmiyordum. Birini tekrar düzelemeyecek kadar kötü kırabileceğimi. İnsan, sadece var olarak diğer bir insanda dönüşü olmayan yaralar açabiliyordu."

"Asıl acı olan şey, geri dönemeyeceğimiz gerçeği. Bir kez ilerlemeye başladın mı, ne yaparsan yap gittiğin yoldan geri dönemiyorsun. En ufak bir sapma her şeyi sonsuza dek değiştiriyor."







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder