Tek Meyve Portakal Değildir-Jeanette Winterson

                                                   KÜNYE
                                                   KİTAP ADI: Tek Meyve Portakal Değildir.
                                                   SAYFA SAYISI : 212
                                                   ÇEVİRİ: Sevin Okyay

Evlatlık alınıp misyoner olarak yetiştirilen bir kız çocuğu, aykırı eğilimleri yüzünden beklentileri suya düşürecektir. Jeanette on altı yaşına geldiğinde, sevdiği kız uğruna Kilise'yi, evini ve ailesini terk etmeye karar verir. Winterson otobiyografinin ötesine geçerek fantastik bir kurguyu deneysel bir yazım tarzıyla birleştiriyor ve ününün hakkını veren bir anlatı ortaya çıkarıyor. Mizahi tarzı ve keskin zekasıyla kalıplaşmış anlayışları ve yerleşik ilişkileri sorgulayan Winterson, Tek Meyve Portakal Değildir'de dönüp geçmişine bakarken okuru da "kendini icat etmeye" çağırıyor.
(Tanıtım Bülteninden)

Herkese Bi'Psikolog'tan merhabalar :) Bugün büyük umutlarla okumaya başladığım bir kitaptan bahsedeceğim sizlere.. Bakalım sonu da umut dolu olmuş mu :))

Bu kitabı İnstagram'da takip ettiğim bir bookstagramın sayfasında görüp merak etmiştim.Aslında yazarın 2.kitabını daha çok merak ediyordum -Mutsuz Olmak Varken Neden Mutlu Olasın? ama ilk kitabı bu kitap olduğu için bu kitabı satın aldım ilk olarak.

Kitap otobiyografik diyebilirim aslında.Küçük yaşta evlat edinilen bir kız çocuğunun ağzından onun hayatı anlatılıyor.Aslında konu itibariyle sıkıcı olmayacağını düşünüyorsunuz ama öyle değil maalesef☹

Kızın hayatı Kiliseyle ilgili olduğu için -ki Katolik değil sanırım Katoliklerin daha eskileri Eski Ahite bağlı kalanları (Ama tam bir fikrim yok )- çok fazla bilmediğim konular vardı (ki böyle olması normalde iyi olabilirdi) fakat yazaar bunları sanki biliyormuşuz gibi anlatmıştı.Aslında sayfa sayısı çok fazla olmamasına rağmen uzata uzata 1haftada bitirebildim -yarım bırakmayı sevmediğim için.

Diğer sevmediğim nokta ise;böyle uzadığı için  kitabı ne zaman okumaya başlasam birkaç sayfa öncesini de okumak zorunda kaldım.Akıcı değildi belki tek oturuşta bitirebilseydim düşüncelerim farklı olabilirdi ama bilmiyorum.Mutlaka okuyun diyebileceğim bir kitap olmadığı düşüncesindeyim.

ALINTILAR:

Yaratmanın asli olduğunu,takdir etmenin ise onu tamamladığını kastediyordu.

Sokağımızda,hepimize domuzla evlendiğini söyleyen bir kadın vardı.Ona niye böyle bir şey yaptığını sordum ve bana 'iş işten geçmeden anlayamazsın ki' dedi. Aynen öyle.

Kütüphanede kendimi daha rahat hissettim;kelimelere güvenebilirsin ,anlayana kadar onlara bakabilirsin,insanlar gibi cümlenin ortalık yerinde değişmezler,onun içinde bir yalanı fark etmek daha kolay olur.

Onun için ayağını denk at,kalp sandığın şey başka bir uzuv olabilir.

Zaman bütün hisleri köreltir.İnsanlar unutur,sıkılır,yaşlanır,başını alıp gider.

Bir hikayeyi anlatan herkes farklı anlatır,herkesin onu farklı şekilde gördüğünü bize hatırlatmak için.

Duvarlar korur ve duvarlar kısıtlar.Duvarların yıkılması,tabiatları icabıdır.Duvarların yıkılması,kendinizi methetmenin sonucudur.

Ad vermek güç vermek demektir.

Hainliğin farklı türleri vardır,ama ihanet nerede karşınıza çıkarsa çıksın,ihanettir.

Okuduğunuz için teşekkürler.. Sevgimle ..

Bi'Psikolog