6 Mart 2017 Pazartesi

Adı Herşeyi Anlatan Bir Kitap... Yabancı-ALBERT CAMUS


                                                                     KÜNYE
                                                           KİTAP ADI:Yabancı
                                                           YAZAR: Albert Camus
                                                           SAYFA SAYISI: 119





'Albert Camus"nün (1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan "Yabancı", aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir "varlık"ın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi "Meursault", bir simge kahraman değildir, "adı" olmayan bir "Yabancı"dır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camus'yle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. "Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir," der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.
(Arka Kapak)


Albert Camus, 1957 Nobel Edebiyat Ödülü sahibidir.



Herkese merhabalar :) Okuduğumuz ilk Albert Camus kitabının yorumuyla karşınızdayız.. :) 

Albert Camus'un Yabancı 'sı da aslında çok bilinen kitaplardan. Ve bana kalırsa beklentiniz ne kadar yüksek olursa olsun o beklentiyi karşılayacak sadelikte ve aynı zamanda derinlikte. 

Aslında çok yalın bir üslupta sanki herkesin yazabileceği gibi sade bir hikaye anlatılıyor gibi geliyor ama aslında durup üzerinde düşündüğünüzde sizi etkileyen ve şaşırtan bir hikaye aslında.

Kitabın başkahramanı Meursault'un  toplumun yargılarını umursamayışı ve onlara uymaması sonucunda yine toplum tarafından cezalandırılmasını anlatıyor kısaca kitap.

Kitapta en çok dikkatimi çeken ve üzerine düşündüğüm konu cenazede ağlamak oldu.Düşününce cenaze olduğu zaman ağlamayan birini görünce gerçekten de istisnasız herkes ne kadar duygusuz biri diye düşünüyor.Oysaki üzgün olduğunu göstermek zorunda değil hiç kimse.Aslında bazen sırf bu noktada kaybediyoruz.Bazı insanlar timsah gözyaşları döküyorlar ve de biz sırf kendi kurallarımıza uyduğu için (ağladığı için mesela) onun gerçek yüzünü göremiyoruz.Şimdi artık çağ değişti bilinçlendik aksine malesef ki daha da kötü yargılarımız var.Mesela ülkemiz de ne yazık ki terör olayları yaşanıyor ve şehitlerimizi duydukça içimiz yanıyor,kahroluyoruz.(Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz.)Ve yeni trend,neden sosyal paylaşım sitelerinde herhangi bir paylaşım yapmadın? a dönüşüyor.Ben bunu çok yanlış buluyorum herkesin acısı kendinedir,kimsenin içini bilemeyiz.Ayrıca sosyal paylaşım sitesinde paylaşım yapıp yapmama onun kendi hislerini açıklamaz.Kitabı okuyunca tam olarak bunları düşündüm ve kitabın yazılmasından bu yana birşeyleri neden değiştiremediğimiz merak ettim ve de hala merak ediyorum..

Kitabı okumanız,okutmanız ve DÜŞÜNMENİZ dileğiyle..
                                                                                                                                         Bi'Psikolog'tan sevgilerle...

6 yorum:

  1. Bu kitap favorilerimden oldu okuduktan sonra :) Beni de en etkileyen yerlerinden biri cenaze sahnesiydi. Kendimi düşündüğümde bende cenazelerde kolay kolay ağlayamam. Çok yakınımda olsa o an şoka girmiş bir şekilde kalırım ve duygularımı pek anlayamaz etrafımdakiler. Belki de bu nedenle kitap beni çok etkilemiştir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ben de her insanın farklı yapıda olduğunu anlamamız gerek diye düşünüyorum :)) Aynı yer dikkatimizi çekmiş ne güzell :)

      Sil
  2. Severek okuduğum kiplardan biridir.

    YanıtlaSil
  3. Benim de yazardan okuduğum ilk kitap Yabancı olmuştu. Ben kitabı da baş karakteri de sevmiştim. Meursault'un bazı düşüncelerini kendime yakın bulmuştum. Günümüzde insanlar bütün duyguları abartılı yaşadığı için duygularını göstermeyen kişileri anlamayıp dışlayabiliyorlar. Sosyal medya paylaşımı konusunda da sana tamamen katılıyorum.

    YanıtlaSil
  4. Üniversite yıllarının zor zamanlarında çok etkileyici gelmişti bana:) Şimdilerde bir daha okumalı.

    YanıtlaSil